Translate

28 Aralık 2016 Çarşamba

Yeni yıl Mesajı

Hey be ! Blog blog olalı bu kadar sık uğradığımı görmemiştir herhalde buralara .. İşe dönmeden önceki son günlerimin tadını çıkarıyor gibiyim. Aklımın bir yerinde hep arada bir uğrayıp şu bloğun tozunu almak var ya işte , ya nasip !

Arkamızda koca bir yıl bıraktık , günler haftaları haftalar ayları resmen kovaladı . Bir durum değerlendirmesi yapmam gerekirse bizim aile için fena değildin . Ama ortalama bir yıldın yani . En büyük olayın Dağhan'ın aramıza katılması oldu. Sağlıkla aramıza katıldığı için tanrıya müteşekkirim .   Kardeşler birbirine biz yeni bebeğe , ben iki çocuklu hayatın kaousuna  neşesine ve endişesine alıştım.  Çokça oyun oynadık ve çokça yeni oyuncağımız oldu. Bir darbe girişimi ,  bir ekonomik kriz , çok sayıda hissedilen ve hissedilmeyen ufak çaplı deprem atlattık. Dağhan yıl bitmeden yürüme ve konuş çalışmalarına başladı , bu konularda hızla ilerleyeceğini düşünüyoruz. Aşkımız  bu yılda ilk günkü gibi tazeliğini korudu.

Bu yıl bir değişiklik yapıp ülkece kış saati uygulamasını uygulamamaya karar verip topluca ruh halimizi değiştirecek yeni bir adım attık . Artık uyanıyoruz karanlık , yola çıkıyoruz karanlık , işe varıyoruz karanlık devam ediyor. Değişik işte ..

Evlilik ve magazin programları 2016 da tam gaz devam etti.  Ülkenin en gamsız ama en dertli renkli karakterlerini izledik ,eminim 2017 de devam edecekler. Yılın düğünü emlak kralı olarak adledilen ağanın kızının düğünü oldu. Sanırım gelinliği için kullanılan kumaştan bir çadırkent çıkar. Düğün pastası da 'imar izni var mı pastanın ' gibi esprilerle yılın son ayında tarihte yerini aldı.

Elbette yeni yıldan büyük beklentilerim var . Aslında yeni yıldan değil kendimden ailemden ve ülkemden beklentilerim var. Huzur ve sağlığımızı almasın . Ülkemize de huzur getirsin , refah getirsin. Taşıyabildiği , kesesine sığan ne varsa getirsin  bizim memlekete işte . Çocuklara kitap , oyuncak , daha geniş bir hayal dünyası getirsin. Bombalara patlamama  seçeneği getirsin. İnsanlara yaşama hakkı getirsin ve ansızın ölme ihtimalini kaldırsın. Kavga edenlere huzur , mahallelere oyun parkları ve ağaçlar getirsin. kimsenin kapısını kilitlemediği günlerden getirsin. Eski komşulukları geri getirsin. Gurbetteki öğrencinin bursu , evsizin çatısı , açın aşı olsun. Dert kalmıycak bu ülkede demiyorum elbette  ama  biraz deva getirsin.

Ben yeni yılda işe dönüyorum. Kafamda bir günü nasıl organize edicem diye hayal ediyorum. Zor olucak .İki minnak yavruyu sıcacık yataklarından alıp çıkarıp kreşe götürmek. Her çalışma günü bir ayrılık yaşıycaz, alışmamız gerekicek . Çocuklu kariyer sahibi ve bütün gün jilet gibi görünen kadınlara özenicem. Onlardan biri olmayı deniycem bu yıl. Hani bir yeni yıl dileğim falan olsa superman gibi olayım derdim. Sabah sporu sonrasında banyo şıkır şıkır giyin çocukları hazırla , çık bütün gün iş yerinde de superman ol. Beynin eski kapasitesinde çalışsın. O lohusa emzirme salaklığı kalmasın üstünde . Sonra çocukları al , ve  o saatte bile saçın bozulmamış olsun . Eyvallah deniycem . umarım bir tükenmişlik sendromuna varmam. Çünkü daha bunun eve varması , yemek hazırlaması ve çocuklarla nicelikli değil nitelikli zaman geçirme  metaforlarım var . Aman be yeni yıl , güzel güzel yaşayalım seni işte .. Tadımızı kaçırma : )..






25 Aralık 2016 Pazar

anayım ben ana !? : ) BLW anası .

Lise , üniversite yıllarımı hatırlıyorumda , hiç aklıma gelmezdi anne olacağım. Zaten ciddi bir meslek seçmişim ya  etrafımda kimse evlen çocuk yap demiyordu tabi. Oku kariyer yap diyordu. Evlendikten beş yıl sonra  çaldı o saatin zili benim için. Ne zaman ki canımın içine başka bir can düştüğünü öğrendim  dünya değişti.  O minik kalple aynı bedeni paylaştım. İki çift elim ,iki çift gözüm oldu . Noyan   2013 temmuzda geldi dünya ya  . Hatırlıyorum daha  doğumhaneden odama götürürlerken beni 'harikaydı yine yapmalıyım' demiştim . Onun ilk nefesi , ışıkla ilk karşılaştığı o an  ,tanışma anı .. hani demek bu tekmeleri bana atan sendin diyen anne bakışını fırlattığım o an aşkın  , sevginin  yeni bir anlama büründüğü andı. Hani filmlerde olur ya  ;kadın şap şap göğsüne vurur '-heyyy!! anayım ben anaaaaa! ' der . Bir anda o kadın ben oldum . Demek icimde varmis . 3 yil sonra Daghan katildi ailemize.. O ve noyan arasinda Iki de Melek ugradi yanimiza..ama kalmadilar.     Yavrular benim gözlerimi açtı. Onlardan önce önemli olduğunu sandığım ne varsa değişti. Minik kollar bana sarılmıycaksa güzelliğin, alışverişin ne kıymeti vardı ? Sağlıkları yerinde olsun. Ateşi çıkmasın burnu akmasın . Kariyer ne? Başlarım kariyerine çocuklarım iyi olsun. Başlarım kariyerine demişken yakında işe dönüyorum . Acaba beni neler bekliyor ? Bu kadın yine doğurur mu acaba diyorlar mıdır?

                                           


içimde varmış, hani derler ya sen doğuştan böyleymişsin  (woww you are a natural) hah o benim işte . İyi kide benmişim. İki çocukla artık evden çıkamazsın falan diyenler olduydu da bir daha duyamadım onları. Verimli geçti evdeki zaman. İki çocukla evden en az yükle çıkmayı öğrendim. Dağhan yedi aylıkken yakınlarda  pek işlek olmayan bir avm nin işlek bir restoranına gittik . Hani menüsünde bütün ymek adları komik , fatma teyzenin dilli tavuğu falan diyor. kalabalık çemberin dışında bir masa beğendik oturduk .Dağhan kuşun mama sandalyesi geldi ,noyan sağıma dağhan soluma ,ıslak mendil masanın üstüne yerleşiveridk.  Beş dakika sonra yanımdaki masaya bir aile geldi. Dağhan kadar bir bebekleri var . bir de küçük hanım vardı yanlarında  13 yaşlarında , abla cam kenarına oturdu ,telefonu aldı eline hemen. Bebeği oturtmadılar arabada bıraktılar bir süre , anne benimkini görünce masaya oturayazarken sohbete başladı.
 - ne kadarlık sizinki ?
-yedi ayı dolucak on gün sonra
-bizimkide tam yedi aylık ,ne güzel oturuyor sizinki ,biz ilk defa oturtucaz .
-ohh maşallah maşallah allah bağışlasın.( evet görüyorum eminim evde herşeyi sterilize ediyorsun , ama al çocuğu arabadan artık ,bak börek gibi kurulmuş oraya ,etrafı görsün biraz)

Bu arada bizim siparişler geldi , tabağımdaki brokoliden dağhanın önüne bir parça bıraktım. hep ot mu yiycek ? hayırr kaşınan damaklarına  derman olsun diye noyanın patates kızartmasından da verdim .Su kabını da koydum . Arkadaş başladı takılmaya. Yan masadaki anne biraz daha şok oldu , bu kez baba da katıldı.
-ne marka suluk kullanıyorsunuz ?
-filanca marka
-kendi içiyor bizimki içmiyor böyle .
-arkadaşım  farklı her çocuk seninkide içer , otuzuna gelip anasının kaşıkla su verdiği kaç kişi var .. (demedim)
dedim ki - içer yakında  bu dönemde çok hızlı değişiyorlar.
Sonra  oltaya baba takıldı.
-boğazına kaçmıyor mu ?kendi yiyor , dedi.
Anacım BLW diye birşey var , çocuğun önüne yemeği koyuyorsun ,çocukta bulana bulana saçına başına süre süre , üstüne döke döke  yiyor. Ben bunun BLW metodu falan olduğunuda yeni öğrendim.Metodmuş meğersem. Sokakta sorsalar  BMW mi falan derdim herhalde. Bunun zaten sokakta yapılanı daha makbul ,evde yapma eğer çok pimpirikli ve titizsen.
-Boğazına sen beslerkende kaçabilir , genelde öksürerek öğürerek , kusarak çıkarırlar ama çıkaramazsa devreye sen girip çıkaracaksın. Çok şükür başıma gelmedi. (demedim)
,dikkatle onu takip ettiğimi söyledim.

yan masada ki teenage abla hala orda , bir yere gitmedi. Yani bedenen orda  ama ruhen  telefonda .

Bu arada çocuğu mama sandalyesine koymadılar , sandalye orda kaldı , çocukta bebek arabasında. Biz yemeği yerken  sanırım bebek kaka yaptı tahminlerimce . Bİr alt değişim seremonisi izledim. Önce baba kalktı. Bebek çantası hazırlandı , yüklenildi. Anne kalktı bebeği aldılar , ablayı bırakıp alt değiştirmeye gittiler . Bebek kaka yapar  ,uzancağı ebatta yer yoksa iki tek kişilik sandalye koltuk birleştirir üstüne br örtü atar , ıslak mendilini çıkarır oracıkta değişirsin. ıslak mendille harikalar yaratılabilir, olduğun yerden fazla uzağa gitmene gerek yok aslında , zaten ben sinir oluyorum her yere emzirme odası alt değişim odası yapıyorlar ya . Nedir yani kardeşim!? Bebek bu , emmek istediğinde penceresi olmayan emzirme odası mı arıycam ben gayet emziririm. altınıda değiştiririm. Bizim yemek bitti , hesabı ödedik , selfimizi çektik ,restoranın kapısından çıktık , komşu masa yeni dönüyordu. Sakin olmak lazım  çocuk büyütürken , nem kapmadan büyütmek lazım .Selamlaştık biz eğlenceli hayatlarımıza onlar soğuk yemeklerine doğru devam ettik . Rahat olmak lazım ..







3 Aralık 2016 Cumartesi

woohoo emekliyoruz

Daghan yedi aylık oldu , artık emekliyor. Ben emeklediğinde daha az canı sıkılıcak ,üstümden biraz inicek diyordum ama  hiçte öyle olmadı. Kanguru hala elim ayağım. Dağhan yalnız gündüzleri değil geceleri de  bana yapışık. Çoğu zaman üstümde uyuyakalıyor , yatağına bıraktıktan on dakika sonrada  ağlıyor tekrar kucağıma almak zorunda kalıyorum. Baktım bu düzen değişmeyecek pes ettim. Bende artık nerde takılıyorsak  o gece  orada uyuyakalıyorum kucağımda bebeyle . Genelde  bu çocukların odasına emzirme koltuğu diye koyduğum tekli koltukta oluyor. Gece uykusuna yattıktan sonra  bir iki saat uyuyor önce  ,şansımı deneyip yatağa gidiyorum bende  . Ama sonra ne ara ağladı ne ara ben o tekli koltuğa gittim  gecenin o kısmını hatırlamıyorum. Bir uyanıyorum ,hala karanlık ama saat sabahın yedisi , ve o karanlığa rağmen Dağhan artık gece olmadığını biliyor.

Hala evdeyim ve bu zamanı çocuklarla iyi vakit geçirerek harcamaya çalışıyorum .Bazen  farklı bir iş yaptığımı düşünüyorum nasıl olurdu acaba diye .. Öğretmen bir arkadaşım var ,benim gibi iki oğlu var ama çocuklardan sonra işe dönmemiş . Onunla öğleden sonra kahvesini içip sohbetlenirken kreş açmaya karar verdik , akşam adamlara anlattık, onlarda bize bir hesap çıkardı ve proje aşamasında battık . Demek ki şimdilik hayalleri küçük tutucaz biraz.

Noyan bu hafta okula hiç gitmedi. Biraz öksürüyordu bende bahane ettim. Kendim için mi istedim kalmasını daha çok onun için mi bilmiyorum. Evde beraber vakit çok güzel ve çok çabuk geçiyor. bu hafta hamur yaptık evde sonra dağhan  ve noyanın el izlerini çıkarttık . Bende boyadım. Saklarım üstüne tarih atıp ilerde bakarlar . Yeni yıl geliyor malum ağacı süsledik . Yavrum noel baba bekliyor günlerdir. Aslında o Can baba evladım. Noel baba  yok.  Ama şimdilik hayal dünyana bir balta biz sallamayalım.zaten büyümek ,ergenlik sakat işler. Hayallerin çoğunun hayal olarak kalmasına sebep olan birşey büyümek , o yüzden siz şimdilik noel baba nın geyiklerle gelip bizim apartmanın bacasından koca poposuyla girip olmayan  şöminemizden hanemize tecavüz ediceğine ve  çam ağacımızın altına sizler bütün yıl iyi birer velet olduğunuz ve her dediğimi yaptığınız için (traşşşş!) kutu kutu hediye bırakacağına  inansanızda olur.

Bir daha ne zaman yazarım bloğa bilmiyorum. Günler o kadar karanlık başlıyor ki ..O yüzden şimdiden söyliyim. güle güle 2016  Dağhan'ı getirdiğin için teşekkür ederiz . Gider ayak ekonomik kriz çıkarttın bu hiç olmadı. Ve 2017 ..ikii biinn onn yediiiii.. Senle ilgili büyük umutlarımız  büyük planlarımız var. Ama hepsinden önce nasıl geliyorsan ,nasıl geçeceksen sağlığımıza  ve huzurumuza dokunmadan yap .  Hoşgeldin elbette ...

5 Ağustos 2016 Cuma

itiraf ediyorum ,deliyim.

Tamam ulan! siz kazandınız ,itiraf ediyorum her zaman etmem bak;  çok zor iki çocuklu anne olmak . Gecenin yarısı olmuş tarih değişmiş , evi daha yeni toplamışım  o da yarım yamalak  , oturmuşum itiraf ediyorum. Daha ne istiyorsunuz ? İki çocukla markette alış veriş yaparken yanımdan cık cıklayarak geçen teyzeler, çocukları bahçeye indirdiğimde gizli gizli beni izleyen komşu teyzeler ,markette , çarşıda pazarda cıkcıklayanlar  ve iş arkadaşlarım ve ey ahaaaaliiii  size sesleniyorum . İtiraf ediyorum ; iki çocuk çılgınlık ,delilik. Ama  çok güzel bu delilik be! Gene olsa gene yaparım. Hoşgelmişler  Evet saçlarımı boyatmam gerek ama vaktim yok , belki birazda modayı takip etmem gerek pek rüküş ve bakımsızım . Ama biliyor musunuz ? Noyan üç yaşını bitirdi , geçen gün  gözlerime bakıp '-annecim sen çok güzelsin ,prensessin sen. ' dedi .  Şimdi siz bana deli deseniz , çirkin bakımsız olduğumu düşünseniz kaç yazar . Bir kere buraların prensesiyim ben! Dağhan dört aylık oldu nerdeyse, yattığı yerden dönerek bir yerlere gitmeye çalışıyor , öyle güzel gülüyor ki bana , artık beni tanıyor ve aramızda kalsın  ama sanırım o da prenses olduğumu düşünüyor . Ayrıca daha öncesinde ninja kaplumbağ ve örümcek adam olmuşluğumda var.




Bekarlar , çocuksuz evli çiftler pek takılmak istemiyor zaten   bizimle.  Sanki gizliden gizliye bir deli anneler klanımız var .Çocukları sokakta oynamaya çıkarırken deve yükükle eşya alıyoruz yanımıza. Çadır kurmuşluğumuz var sitenin bahçesine . Bir annenin deliliği iki çocukla beraber yük taşıma kapasitesinin artışı ile doğru orantılı olarak artar zaten . Bunu yapamıyorsanız bir asansöre kaç anne ve çocuk aynı anda sığabilir testini yaparak kendinizi değerlendirebilirsiniz. Ama bizi değerlendirmeyin artık deliyiz ,meliyiz ama memnunuz halimizden. Bu dünya bizimle daha mutlu ,daha güzel bir yer. Dünyaya bizim gibi deliler lazım.


Bu gece sinema gecesi yapalım dedik, köpekbalığı hikayesini izledik mesela .(sanırım 20. kez ama hala çok komik) Sabah erkenden uyanıcaz ,birlikte kahvaltımızı hazırlıycaz. Belki noyanla birşeyler pişiririz . Sonrada tımarhanemizde bir sürü oyun oynıycaz. Bahçeye inip yarış yapıcaz. Dağhanı güldürmek için komik suratlar deniycez.    Dışarda çişimiz geldiğinde koşa koşa tuvalet bulmaya çalışıcaz. Belki uyumadan önce değişik bir şey izleyelim der Köpekbalığı hikayesini izleriz yine . Ne de olsa biz biraz deliyiz. Bu arada yarın kralımızla evlilik yıldönümümüz. Bugün telefonla  konuşurken '-yarın bir planın var mı aşkım?' dedim , '-yoo ne planı ? ' dedi. Geçen  yıl ikimiz birden unutmuştuk. Bu yıl kaçırmadık . Belki yarın çocukları uyuttuktan sonra kralla bir fırsatımız olurda beraber uyuyakalırız .
Sevgilim Kralım , bu yazıyı okuyorsan ve bugün  ve öncesinde yeteri kadar söyleyemediysem, unuttuysam şimdi söylemek isterim ki çok seviyorum seni. İyi ki birlikte delirmişiz , seviyorum çılgın hayatımızı . Yaşasın hunili ebeveynler : )...



6 Temmuz 2016 Çarşamba

ı ve i bayramlar

Buyursunlar efendim. Bayram gelmiş . Dokuz gün ma aile huzur. Kimseden ücret talep edimiyor .Mutfak açık büfe. Ne isterlerse pişirmeye çalışıyorum. Onlar anlamıyorlar ama bayramlık kıyafetleri aldık .  Eski bayramları bilmeselerde biz özlem duyduğumuz gibi bayramlar vermeye çalışıyoruz. Saçtık oyuncaklarımızı .işimiz gec toplayıp sabahına yine dağıtmak. Hergün sıcak poğaçamız çıkıyor mutfakta. Sabah gözlerimizi açar açmaz oyuna başlıyoruz. Noyan superman oluyor ben batman'im dağhanda robin . Çok büyük eğlence balkondan attığımız oyuncakları aşağı inip kurtarıyoruz birlikte. İzmir gotham city bize emanet . Yorulunca öğlen uykumuza yatıyoruz birlikte. Biz uyurken sihirli , gizemli bir güç mutfakta çalışıyor. O gizemli güç benim . Ama hikayede bu özelliğimi gizli tutuyorum. Uyanıp bir bakıyoruz ,o da ne.? Limonlu kek ,ton balığı salatası , meyve kokteyli . Burası çok sıcak ama keyfimiz yerinde , apartmana bakıyorum şöyle ..çoğu komşu bir yerlere gitmiş.kapılar kapalı ,perdeler çekili .. Bugün duydum ki çeşme otobanında trafik sıkışıkmış, ama haberlerde istanbul'da  her yön akıcı . Demek ki soluğu bu tarafta almış millet. Geçen yıl bayram biz de Edirne'ye gitmiştk, dönüşte Aliağa'dan izmir'e üç saatte  gelmiştik. Noyan çıldırmıştı arabada ,benimde burnumdan gelmişti. Bu yıl bayram pek huzurlu geldi geçen yılın üstüne. ehir boşalmış , herkes plajlarda .Çocukları uyutup uzatmışım ayaklarımı ohh mis..
ama gene de klasikleşmeden edemiycem.. Nerde o eski bayramlar ? İlerde anlatıcaz artık biz küçükken bayramlarda kapı kapı gezerdik , şeker toplardık , hatta mendile sarılı para verirlerdi. Akşamda arkadaşlarla buluşup günün ekonomisini (kim kaç para toplamış, kimin hisseleri yükselişte , parayı nereye yatırıcaz? ) tartışırdık. Birde televizyonda her bayram Barış abi yi görürdük. Velhasıl iyi bayramlar herkese ..

27 Haziran 2016 Pazartesi

Evlerin en büyük çocukları: Babalar kuramsalı



Sözüm meclisten dışarı , doğurmamış emzirmemiş  ama annelik görevi yapan babalarda tanıyorum.Ama bizimkinin hayat  felsefesi 'bir şeyi yapabildiğini gösterirsen , o işi sana kilitlerler' .

Herkes bilir severek evlendim, ben almasam başkası alırdı. Ya benimsin ya da benim olmazsın ama ben çok üzülürüm dedim hatta  adama evlenme teklif ettim. Çoraplarını fırlatışını sevdiğim tembel sevgilim bu satırları okursan aklından lütfen geçir portakalda vitamin bile değilken nerelere geldik . Bugüne bugün sekiz yıldır evliyiz. Sana benzeyen ne hikmetse  kimsenin bana pek te benzetemediği yavrularımız bile oldu. Hayır bence bana daha çok benziyorlar da neyse şimdi konumuz bu değil.

Evde olmayı , anne olmayı ve eşin olmayı çok seven bir kadın olarak söylüyorum;

Biliyorum sen her sabah işe gidip alın terinle ailemizi geçindirmek yavrulara daha çok oyuncak alabilmek için çalışıyorsun. Bende havuzun başında renkli meyve kokteylimi yudumlayarak senin için daha bronz bir tene kavuşmaya çalışıyorum .Bazı günler kuaföre gidip saçlarımı yaptırıyorum ,kuaförde beklemek çok sıkıcı ,o kadar çok kadın kuaföre gidiyor ki , orda olmak çok yorucu sevgilim .manikürümde hemen bozuluyor . Yemek yapmayı çok seviyorum ama aşçımız saolsun mutfak işlerine hiç karıştırmıyor ,mutfak alışverişi temizliği , karnımızı  doyuran o sanatsal tadlar hep onun eseri . Çocukların bakıcıları desen hiç kusuru yok, boğaz tokluğuna çalışıyor .Hem eğitici oyunlar oynatıyor hemde daha neler yapabilir diye  araştırıyor . Hiç yorulmayan enerjik bir kadın  . Maşallahı var . Özel doktorumuz içinde teşekkür ederim sivrisinek ısırığı ile bile ilgileniyor.  Öpücükle iyileştiren tatlı bir kadın . Çocukların derdi bitmez biliyorsun ama bu özel doktor ve hemşire harikalar , sanki hiç hasta olmuyor hiç başları bile ağrımıyor gibi hep enerjileri yerinde ..Gece gündüz demeden hem de .. Terminatör mübarekler ..temizlik için gelen hanımda harika . oyuncakları organize topluyor , arabalar bir kutuda  robotlar bir sepette . Aslında düşünüyorumda sana özel olarak bakıcak birinide mi işe alsak ? Her haftasonu hastalanıyorsun (dalmaya gitmediğin günler  ve arkadaşlarınla çıkmadığın geceler  dışında)  ,.Bünyen iyice zayıfladı . Burnun aksa yatak döşek yatıyorsun ,ya regl olsaydın her ay ..Şu saydığım işleri yapan arkadaşlarda sihirli bir şekilde sana görünmeden eve girip çıkıyor değiller hani. hepsini ben yapıyorum. şoförde benim ,aşçıda benim ,doktorda benim , hemşirede benim ,çocuk bakıcısı da benim. Bu kadar iş yetmezmiş gibi haftasonları da senin kaybolan eşyalarınla ilgilenmek için  özel bir yetenek gerekiyor. Kuaföre ancak karşılaştığım on kişiden dokuzu beyazların çıkmış dediğinde gidiyorum.   Manikür pedikürde en son ne zaman yaptırdım bilmem zaten üçü beşi geçmez heralde hayatım boyunca . Ben zaten oje sürsem kuruyana kadar iş listem uzar  alır başını gider ,o ojede heryere bulaşır .  Annelik öyle toz pembe değil ,zor iş yani . Arada bir çöpü çıkarsan o bile çok makbule geçicek.

Çünkü ;
 -ben çok uzun zamandır deliksiz uyku uyumadım .
-bazı günler duş alıcak vaktim olmuyor hatta kokuyorum
-tuvalete uzun zamandır yalnız girmedim
-uzun zamandır ilk defa bu ay kendime kıyafet aldım , çünkü mevcut giysilere sığmıyorum . aldıklarımı da deneyerek almadım , çocuklarla alışveriş zor ama emin ol imkansız değil.
-güzel elbiseler , topuklu ayakkabı giyme , makyaj yapma bakımlı olma özlemim var ancak vaktim yok.
-takip ettiğim bir dizi yok ,sinemaya zaten gidemem de televizyonda bile bir filmi baştan sona izleyecek vaktim yok .
-çay ,kahve yemek sıcak yiyip içemiyorum. 
-arkadaşlarımla başbaşa dışarı çıkamıyorum ,dışarı zor çıkıyorum hatta .
-emin ol hobilerim yemek yapmak ,ev toplamak değil ,ancak şikayetçide  değilim.
-sevişmeyi sevilmeyi seninle sohbet etmeyi senin kadar bende istiyorum . Ben de seni özlüyorum.
Lütfen bunları okuduğunda anneye kızma ,bozulma ,evin en büyük çocuğu olma ..sadece anneyi öp ,sev ve çöpü çıkar .






23 Haziran 2016 Perşembe

lets do some catch up! (hadi şu kaçırdığımız zamanı yakalayalım.)

Bugün dedim ki alıcam laptop u elime.. minicik bir vakit bulayım yapıcam bunu ,nitekim aldımda , üzerinde bir parmak toz birikmiş belki içeride  bir yerlerde sevimli minik bir örümcek bile yaşamaya başlamıştır. O kadar uzun süre oldu ki belki örümcek köy kurmuştur hadi o kadar değilse bile aileyi genişletmiştir kesin. Tıpkı  benim gibi :)...

    2015 -2016 yılbaşı gecesi ..

Bloğa en son mart ayında uğramışım  bir yıldan fazla olmuş yazmayalı halbuki  kendime söz vermiştim daha sık yazıcam ilgilenicem bu bloğa ihtiyacım var  , belki ihtiyacı olan başkalarıda var diye . Kaldığımız yerden devam edelim artık. En son geçen mart ayında ki halimi hatırlamaya çalışıyım. Sosyal hayat :sıfır , takip edilen tv dizisi : yok  iş hayatı: berbat ;geç kalıp  erken çıkmaya çalışıyorum ,herkes benden nefret ediyor .  Yaz tatili planı : eşimin ailesini kavurucu bayram sıcağında ziyaret etmek ,yol dokuz saat , iki buçuk yaşındaki oğlanın arabada tahammül süresi 2 saatten az . Burdan bağlayabilirim artık  temmuz ayında Edirne'ye  gittik  ,arabanın içinde boş koltukarda bile eşya vardı . Yolda sık sık mola verdik. Hiçbiri outlet molası değildi. Oysa ne kadar çok isterdim bulana bulana bir alışveriş yapıyım . Biz o tatile üç kişi çıktık sanıyorduk ama  meğer arabada kaçak yolcu varmış. Tatil dönüşü işe başladığımda farkettim değişik birşeyler olduğunu .Kan verdim , sonucu aldığımda üzerimde ameliyat önlükleri vardı. Ellerimde steril eldivenler , kanlı ..Eşim gelip Beta hcg 200  dedi adama sarılamadım bile .İstiyor muydum bu çocuğu ? EVET ! Planlamış mıydım? EVET  Şaşırmış mıydım ? ona da EVET . Çünkü  planlasanda  hani ünlüler diyor ya  her sahneye çıktığımda heyecanlanıyorum  hah  annelerde öyle  heyecanlanıyor işte . Yani sevgili beni ben yapan fanlarım takipçilerim buralarda ben yokken  bizim aile genişledi , dört kişi oldu. Ben de büyüdüm tabi , epey büyüdüm , kalıbıma sığmıyorum , pantolonlar dar , t shirtler sımsıkı geliyor üstüme .


Dördüncü gebelik , ikinci çocuk ,moralimi hiç bozmıycam, herşey çok kolay olucak dedim kendime .Koşturucam , yediklerime dikkat edicem , doğum çok kolay olucak .İlk doğumum çok kolaydı ya hapşırınca çıkıcak bu dedim .Çok kısa sürücek  sancım gelir gelmez hastaneye gidicem dedim. Herşey çok kolay olmadı , koşturamadım , düşük riski yüzünden 2 kez rapor almak zorunda kaldım . Yediklerime dikkat eh hadi ettim deyelim bu sefer otuz kilo almadım en azından . Doğum  çok zor geçti . Nerdeyse  içeride ne varsa  ameliyatla alıcaklardı çünkü kanamam oldu. Bi de ıkınmaktan rektal prolapsus . İlk defa  hayatımda kan transfüzyonu verdiler . Neyse toparladım çokta iyiyim şimdi , tekrar istersem çocuk yapmaya yetecek malzeme hala içerde duruyor en azından . üzerine oturduğum ve güvendiğim  parçamda normale döndü. Multipar ,beş dakkada çıkar diye düşünürüz ya çıkmadı velet. bir buçuk gün sürdü sancı. Ve Alp Dağhan geldi.. Hoşgeldin..