Translate

9 Ocak 2017 Pazartesi

Yeniden çalışan anne olmak

Çok hareketli bir haftanın son gününden herkese merhaba!  İşten döndüğüm ilk gün bu yazıyı yazacağımı düşünmüştüm . Yeniden çalışan anne olmayı , dokuz aylık bebemi kreşe bırakışımı ilk günkü duygularımı falan yazarım diyordum . Hadi ilk gündü kaostu , yorgunduk yarın yaparım dedim .Zincir devam etti tabi cuma tatil olur eve giderim  ortalığı dağıtırız çocuklarla oynarız sonra onlar uyur ben temizlik yaparım ,sonra sıcak şarabımı alır yazarım diye bir hayal kurdum. O da olmadı. Erteleye erteleye yazı pazara kaldı. Bu günde yazamazdım belki ama inat ettim yazıcam diye. O uzuuuunn yapılıcaklar listemi olduğu gibi bıraktım aldım bilgisayarımı. Ne hissediyorum söyliyim; şu ayaklarımın ağrısından başka hiç birşey hissetmiyorum şu an. Çocuklardan önce işe gitmeden önceki herhangi bir pazar gününde bu saatlerde televizyon karşısında  amann gene yarın erkenden kalkıcaz beyaawwe  diyip miskinlik yaparken ,8 ocak 2017 pazar gecesi burda anlatcaklarımın yarısını unutmuş bir halde açtım bilgisayarımı. Artık hatırladığım kadarıyla yazıcaz bu yazıyı.

Pazartesi sabahı yediden sekizden önce genelde hiç kalkmayan dokuz aylık veledim benim heyecanımı paylaşır gibi 5 te kalktı. Gerçi onun içinde kreşin ilk günüydü. Planım normal saatten biraz erken kalkıp ,5.45 gibi , önce kendim giyinip süslenip sonra da çocukları hazırlamak ve mümkünse birşey unutmadan evden çıkıp işe geç kalmamaktı. Ve bunu başardım. Başardım diyorum çünkü Dağhan uyanık halinin yüzde yetmişini kucağımda geçiriyor. Bir koalanın ağacına tutunduğu gibi tutunuyor bana . Doğduğundan beri bu böyle. çoğu zaman tuvalette bile kanguruyu giydiğim doğrudur. Hazırlandım (full hazırlandım yani saç makyaj dahil , önceden makyajı arabada yapardım)çocukları hazır ettim . Paşa babamız hazırlandı ve çıktık 07.10 gibi arabadaydık. Hava zifiri karanlıktı. Yol aşağı yukarı yirmibeş dakika sürdü. ancak...

Ancak  dün gece bu satırları kaleme alırken o ancaktan sonra ne yazacağımı hatırlamıyorum çünkü uyuyakalmışım . Düşündüm bulamadım . Kimbilir ne vardı aklımda . Özetle ma-aile toparlanıp  işe vakitlice yetişebiliyoruz koşullar iyiyse ..koşullardan kastım yolumuzun geçtiği ana arterin %50sinde yol çalışması var. Yağmur çamur , kaza bela yoksa  akıyor trafik. Evden çıkınca bir daha uyanıyoruz çünkü canım izmir ocak ayı sabahları suratımıza tokat gibi çarpıyor. Dağların tepelerinde kar var ve sanki şehir merkezine bütün o tepelerden  soğuk üflüyor gibi.. Sonra arabaya atıyoruz kendimizi titreye  titreye ve artık yaz saati kış saati olmadığından bunlar hep zifiri karanlıkta oluyor. Arabanın kaloriferi ısınmaya başlayınca yine tatlı bir uyku çöküyor üstümüze . Çocuklar genelde sabah yolculuğunda uyuyakalıyor .işe varıyoruz hava hala karanlık . Aydınlığa kavuşmamız  8-8 buçuk arasını buluyor ki bu melatonin seratonin falan üretip mutlu olan insanoğlu gibi bir canlı için çok garip, acı ve depresif .. Neden böyle nedenn ? Neden bu karanlık gitmiyor . Milletçe depresyona giricez yakındır.


Dağhanda artık Noyanla hastanenin kreşine gidiyor. Noyan onunla gittiği için mutlu elbet çünkü önceden dağhan evde o okulda sanki ufaklığı kayırıyormuşuz gibi oluyordu.Şimdi eşitlik gözler önüne serildi. İkinizde çalışan anne yavrususunuz evlatlarım malesef o kreşe gidilecek. dağhan ilk üç günü ağlayarak geçirdi. Beni görünce bile ağladı. Ama artık öğretmenlerden birine bağlanmş olucak ki daha stabil herşey. Beni görüncede gülüyor artık öbür türlü çok moral bozucu oluyordu. Kendimi en şanslı saydığım konu çalıştığım yere ait harika bir kreşimizin olması. Gün içinde Dağhanı emzirmeye gidebiliyorum o da rahatlıyor bende .

Eve dönüşler çok keyifli. Ama ilk hafta kaostu elbette . Bazı günler yemeği yetiştiremedim , bazı günler yapıcak halim yoktu . Dışardan yedik. Sonunda eski düzeni bu hafta kurabildim. Pazar gününden üç gün bizi idare edicek kadar pişiriyorum.  haftasonu günlük , arada bir gün de dışardan yiyoruz bende dinleniyorum. Haftada iki gün genel temizlik aralarda sadece mutfak ve oyuncak toplamak kalan son enerjimi harcadığım yegane aktivitelerim oldu. Bu günlerde geçicek  ,kalan iki yılımı böyle doldurucam  bir hafta bir günü bitti bile ..: )....Zaten bir bilge demiş ki sabreden derviş asistanlığı bitirmiş , çocukları büyütmüş  falan ..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder