Translate

21 Temmuz 2014 Pazartesi

yaz!! Noyan 1 yaşında : ) (part 1)

ha geldi  ha gelcek gelcek mi acaba??!  derken koskoca yazın yarısını yedik .. Güzel  İzmirden minik ailemle birlikte bildiriyorum buralar yanıyor çok sıcak  tam  istediğimiz gibi.. kuzu havuza girsin , kuzu gezsin , şuraya gidelim  memlekete uğrayalım derken  yazamadık  buralarda bir süre .. 19 mayısta havuzumuz açıldı beri  minik keretta  kerettamla yüzme hevesindeyiz. Kahvaltımızı  edip sabah uykumuzu uyuyup hazırlanıyoruz havuz başına. 4 kat aşağımı iniyoruz meksikaya mı taşınıyoruz onu anlamıyorum inene kadar kadar çünkü sırtımda  sıpa kadar  sırt çantası , önümde kanguruda asılı bebe  elimde kocaman bir deniz simidi  , öğlen uykusunu  rahat uyusun hatta rahatı geçtimde uyusun diye bebek arabası hımbıl hıkış  iniyoruz aşağıya. Bir de  bu yolun dönüşü var elbet.  o hatırladığı kadarıyla suyun içinde çırpınırken  anası iki büklüm su yutmasın diye   çocuk havuzunda boy gösteriyoruz. Kollarımın arasında  öne eğilmiş minik kaplumbağamı  yüzdürürken arkamda taşıdığım fazla kilolarımın ağırlık merkezimi teknik olarak desteklemesi gerekirken sıpanın su sefasının  bitmesini bekliyorum. Sudan onu çıkarıp kendimin iki büklümden tek büklüme geçmesi biraz zaman alıyor çünkü yaptığım   eğilerek havuzda yürüme antremanından  sonra doğrulmak gayet ağrılı sancılı yüz buruşturucu  oluyor. Bu eğlencemizde olurda yakınlarda başka çocuklar varsa ve bebek havuzu  eğlenceleri arasındaysa benim sıcaktan kavrulmuş tenime sıçrattıkları su   alışveriş merkezinde gezerken üzerime şu  büyük  su pompası tüfekleriyle   buzlu su  sıkılmış hissi yaratıyor. Yine de geri kalmıyorum azimli anneyim maksat sıpa suya  alışsın sevsin mümkünse   ceninliğine   dönüp yüzmeyi hatırlasın.

Artık iyiden iyiye daha hareketliyiz. jet gibi emekliyoruz . Evdeki tüm çekmeceleri açmayı  öğrenmenin yanısıra gördüğümüz her koltuğa tırmanıp her masaya  asılıyoruz. Elektrik prizleri evdeki 2 torba oyuncaktan  daha çekici , özellikle telefon şarj kabloları olmak suretiyle kablo  ısırmak diş kaşımanın en iyi metodu olduğunu öğrendik.
Ayakta dengede durmaya başladık hemen ardından  sağdan soldan yardım almadan  adım atma hevesi başladı. popo üstüne çakılarak oturma tecrübeleri olsada vazgeçmedik . Bir adım  iki adım  oldu iki adım beş..Ve yürümeye başladık.  Ördek yavrusu gibi yalpalaya yalpalaya iki kolu havada dengede durmaya çalışarak yürüyor veledim .


keratayla burdan  veremediğimiz kiloların olduğu yerin dibindeki markete gidene  kadar arabada geçirdiğimiz süre işkence olsada bir maceraya  atılalım dedik ve eşimin tatilini memlekete gündüz vakti yola çıkarak değerlendirdik. yanıma bir sırt çantası dolusu  oyuncak aldım. Bir oyuncak arabada istemediği koltukta bağlı oturan  bebeği  yaklaşık 3.5  dakika oyalayabiliyor. on oyuncak herbiri üç buçuk dakikadan 35 dakika. Gittiğimiz yol hiç durmassak 8 saat. Mantıklı bulmamama  rağmen eşim yolda outletlerde ve istediğim her çiş molasında durmaya  söz verdiğinden kabul ettim. Yolda uyku saatlerinde durup  bebek arabasıyla gezdirerek uyutmayı denedik . molalarımızdan biri 2 saat aldı. sonuçta keretta keretta uyumadı . Memlekete 15 saatte vardık .  Memleketin sivri ve karasinekler tarafından istila edildiğine  şahit olduk. Üstümüze bir sürü kimyasal sıkıp hayvanları şaşırtmaya çalıştık ama sanırım  evrim onların iq'ları üzerinde olumlu ilerleme  kaydetmiş. Hem şehirleşmişler, hem güçlenmişler hemde bu sinkov numaralarına gelmiyorlar artık. Arkalarından duman çıkan arabalarla bu hayvanları kurutmaya  çalışsalarda  ben o ilacın insanlar üzerine daha  etkili olduğunu düşünüyorum. Bu sineklerin yakında  kendi devletleri  bile olabilir hani ..


                               
Dönüşte benim yeğenler(2) ve eşimin kardeşide geldi. Evde 5 koca bir küçük insan olarak ikamet ettik. hiç bu kadar uzun süre bu kadar  kalabalığa yemek yapmamıştım. iki kişilik ailemize  yemek yapmaya erindiğim günler adına pişmanlık duydum . Epey pratik yaptım , yapıyorum. Gençler ev işlerine  ve noyanın uyku ve oyun saatlerine yardımcı olmaya başladılar.Beni epey rahatlattı bu durum. Hani malikanem olsa yanıma taşınsınlar isterdim .Şimdilik kuzu kanguruda uyumaktan vazgeçti bu kez bebek arabasında uyuyor. Koyuyoruz mersosuna ileri geri sallıyoruz saç kurutma  makinası ya da  rock müzik eşliğinden  , mızıltı sesi gelirse ileri geriden tam tura çeviriyoruz. Araba ne kadar yalpalarsa  uyku o kadar çabuk geliyor bu nedenle  favorim sokakta  mümkünse  arnavut kaldırımlı bi yerde  bebek arabasını sürerek uyutmak.  Gece uykularımızda malesef değişti. Benim bildiğim bebek denen  canlı  önce  sık sık uyanır sonra bu  aralıklar açılır en son sabahlara kadar osura osura uyur bizde  malesef   tersi söz konusu . Benim melek gibi uyuyan veledim  gece yatakta döne döne kendini  uyandırıyor. sonra mutsuz bir ağlama ..Her gece asker ediyor bizi 2-3 saat.

Son iki aydır  nerdeyse her gün geçen yıl bu zamanlar  içerdeydi muhabbeti yapıyoruz. Biliyorum ilkokula gidene kadar  kalmıcaktı orda çıkıcaktı elbet. taze ebeveyn romantizmi bu olsa gerek. Efendim geçen yıl bu zamanlar  oğlum karnımdaydı.taklalar atıyordu içerde ..o hareket etsin diye  ben tazmanya canavarı gibi  mutfakta ne varsa silip süpürüyordum. Birde geçen yıl bu zamanlar 89 kiloydum ellerim ayaklarım fil gibiydi ..


Bugün 21 temmuz (yani ben yazmaya başladığımda  21 temmuzdu. Artık değil. sıpa uyanmadan şu yazıyı bitirebilsem ne iyi olur. ) Keretta kerettam  dolu dolu bir yaşında.. sancılarımı ve onu kucağıma aldığım anı tekrar tekrar  izliyorum kafamda . elleri ayakları büyüdü boyu uzadı. Tam 8 tane dişi var. artık her yemeği yiyor. yatağın içinde kaybolurken şimdi doldurur oldu yatağı. Yattığı yerde dönemezken şimdi yürümeye başladı. tek çıkardığı ses kapı gıcırtısıyken şimdi dolby stero sistem ağlamaktan tutta basit kelimelere kadar her türlü şeyi duyabiliyoruz. Bir yıldır hergün birlikteydik,hergün öpüştük sarıldık koklaştık. iyice alıştık birbirimize,  etle tırnaktan öteyiz hani. veledim,sıpam , kuzum, küçük sevgilim , kedilerimizin korkulu rüyası ,karnımın en hassas yeri, uyku devletimin bölücüsü, aşk devletimin kurucusu  ,hızlı çamaşır kirleticim ,emekleme şampiyonum , çekmece karıştırıcı kasırgam ,etim ,tırnağım kemiğim sen yokken ne yapıyor muşum ben  ? ne çirkinmiş dünya ..uykusuz  gece geçirmek  sebebi sensen ne güzelmiş. Hoşgelmişsin aslan yavrum. İyi ki doğmuşsun emanetim .İyi ki varsın  teninin kokusuna yandığım. Pek  çok seviyoruz seni ..








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder